Olay, geçen yıl 17 Kasım’da, Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi 129 Sokak’ta meydana geldi. Birinin 5 katlı apartmanın çatısından atlayarak intihar ettiği ihbarı üzerine adrese gelen polis ve sıhhat takımlarının yaptığı denetimde, güvenlik vazifelisi Suat Sırım’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Kayıtlara ‘yüksekten atlamak suretiyle intihar’ olarak geçen olayın akabinde Sırım’ın cansız vücudu, İsimli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yapılan birinci muayenesinde, Sırım’ın bedeninde boyun sol yanda 6, göğüs sol yanda 19 olmak üzere 25 kesici alet yarası bulunduğu saptandı. Olay yeri inceleme takımlarının yaptığı araştırmada, Sırım’ın atladığı çatıda kanlı ekmek bıçağı, cebinde de ‘Bana bir şey olursa kendinize yeterli bakın’ yazılı not bulundu. Olay sırasında Suat Sırım’ın yanında bulunduğu belirtilen eşi T.S. ile kayınbiraderi A.T., gözaltına alındı. 2 kardeş, ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklandı. İstanbul İsimli Tıp Kurumu’nun ‘Kişinin bedeninde tespit edilen kesici delici alet yaralarının tamamının kendisi tarafından oluşturulmasının mümkün olduğu ve sonrasında yüksekten atlayarak intihar etmiş olduğunun kabulü gerektiği’ istikametindeki raporun akabinde T.S. ile A.T., takipsizlik kararı verilerek, hür bırakıldı.
YENİ RAPOR TALEP EDİLDİ
Şüphelilerin hür bırakılmasına Suat Sırım’ın annesi, kız kardeşi ve avukatları itiraz etti. Belge, yeni rapor alınması için İstanbul İsimli Tıp Kurumu Genel Şurası’na gönderildi. Savcılık, bıçak darbelerinin olduğu bölgelerin, meydana getirdiği yaralamanın niteliği prestijiyle maktul tarafından kendi kendine yapılabilir nitelikte olup olmadığının saptanmasını istedi.
Öte yandan savcılık, bıçak darbesinden sonra maktulün yanına gelen kayınbiraderi ile bir müddet konuşması ve akabinde eşinin gelmesi üzerine apansız hareketlenerek kendisini aşağı atması tarafındaki argümanın da irdelenmesini talep etti.
İstanbul İsimli Tıp Kurumu Genel Heyeti’nden gelen raporda, maktulün el parmaklarında savunma kesiklerinin tanımlandığı, bu kesiklerin kendisi tarafından yahut oburu tarafından oluşturulmuş olabileceği belirtilerek, “Olayın isimli tahkikatı ile aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliği ile mütalaa olunur” denildi.
Yeni raporun akabinde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlandı. İddianamede Suat Sırım’ın eşi T.S. ile kayınbiraderi A.T.’nin, ‘kasten öldürme’ kabahatinden yargılanması istendi.
Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz yargılanan T.S. ve ağabeyi A.T. ile Suat Sırım’ın annesi, kız kardeşleri, şikayetçi ve taraf avukatları hazır bulundu. Evvelki duruşmada istenilen, Suat Sırım’ın yazdığı argüman edilen ‘Bana bir şey olursa kendinize güzel bakın’ yazılı mektup İsimli Tıp Kurumu’nca incelendi. İsimli Tıp, raporda bahsi geçen mektubun Suat Sırım tarafından yazıldığını tespit etti. Rapor okunduktan sonra dava belgesine koyuldu.
‘KUZUMUN KANI YERDE KALMAYACAK’
Duruşmada Suat Sırım’ın annesi Naile Sırım, “Kuzumun kanı yerde kalmayacak. Adalet yerini bulacak” diye konuştu.
Suat Sırım’ın kardeşi Yasemin Sırım, sanık T.S. ile A.T.’nin 3 duruşma boyunca çelişkili tabir verdiğini argüman etti.
Suat Sırım’ın başka kardeşi Yüksel Sırım da “Ağabeyim bu psikopatın, bu sapığın yüzünden bu hale gelmiştir. Ağabeyim asla kızını bile bile eşinin de kayınbiraderinin de eline bırakmaz. Resmen bizim dava cinayet, diye bağırıyor” dedi.
Şikayetçi avukatı Alper Cihan ise “‘Bana bir şey olursa kendinize âlâ bakın’ mektubu bu intihar değil, öldürülmekte olan birinin yazısıdır. ‘Ben korkuyorum, bana bir şey olabilir, yapabilirler’ demektir. Yeni raporlar alınmasını istiyoruz” diye konuştu.
Şikayetçi avukatlarından Alperen Erol, “25 bıçak darbesi olmasına karşın bıçağın üzerinde parmak izi olmaması manidar. Müvekkillerim kardeşlerinin ve evlatlarının kaybedilmesinin kederi içerisinde, bu nedenle sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.
‘BEN VE KARDEŞİM BÜSBÜTÜN MASUMUZ’
Duruşmada savunma yapan sanık A.T., “Bütün bu iftira ve kumpaslara karşı çıkıyorum. Ben ve kardeşim büsbütün temiziz. Olay anlattığımız gibidir” derken, T.S. ise “Allah biliyor ki ağabeyim ve benim günahım yok. Karşı tarafın palavra ve iftiralarının hiçbirini kabul etmiyorum” diye konuştu.
Sanık avukatı Halit Haldun Kepez ise “Suat Sırım, 17 Kasım’da ölüyor. Suat Sırım’ın vasisi eşi T.S. ve çocuklarıdır. Ama Suat Sırım’ın ailesi, yani annesi ve kardeşleri 18 Kasım’da kira kontratını yeniliyor ve kirayı kendileri almaya başlıyor yani Suat Sırım öldükten 1 gün sonra kira kontratı yenileniyor. Bu bir mühlet bu biçimde devam etti. Ailenin neden bunu yaptığı hala açıklanmadı. Ayrıyeten kelam konusu mektuptaki yazının maktule ilişkin olmadığı tez edilmiş ve İsimli Tıp’a gönderilmiştir. Eksper raporunda yazının Suat Sırım’a ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Artık de bunun bir kıymeti olmadığı belirtiliyor. Bıçakla arbede olsa bile rastgele bir yara bere savunma izi bulunmamaktadır bu nedenle tutuklama taleplerinin reddedilmesini istiyoruz” dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına ve yeni rapor taleplerinin reddine karar verip, duruşmayı erteledi.