SALİHA SULTAN
11 Temmuz’dan beri İran’da cezaevinde olan İranlı direktör Cafer Panahi koronavirüse yakalandı. Panahi, Tahran’daki bir hapishanede karantinaya alındı.
İran İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün duyurduğu habere nazaran, Panahi, şiddetli ateş ve titreme ile cezaevi yetkililerinden kendisini tedavi için cezaevi dışındaki bir hastaneye göndermelerini istedi, lakin talebi reddedildi. Panahi’nin eşi Tahereh Saeedi, ülkedeki resmi tatile karşın direktörün tedavi için hapishaneden hastaneye nakledilmesi için çabalıyor.
Filmlerinde günümüz İran’ını eleştiren temalar işleyen 62 yaşındaki direktör Panahi, 2015’te ‘Taksi Tahran’ sinemasıyla Berlin’den ‘Altın Ayı’, 2018’de ise ‘Üç Hayat’ sinemasıyla Cannes’dan en uygun senaryo mükafatlarını kazanmıştı. 27 gündür İran’da hapishanede bulunan ve Kovid’e yakalanan Panahi’nin bir hastaneye nakledilip nakledilmeyeceği merak konusu.
Panahi neden tutuklanmıştı?
Panahi, 11 Temmuz’da avukatları ve meslektaşlarıyla birlikte ziyaret ettiği ve üç gün evvel gözaltına alınan İranlı sinema imalcileri Mohammad Rasoulof ve Mostafa Aleahmad’ın sıhhat durumlarını ve nerede olduklarını sormak için gittiği savcılıkta tutuklanmıştı.
Panahi’nin durumlarını araştırdığı İranlı direktörler Resulof ve El Ahmed’in 23 Mayıs’ta Abadan kentindeki 43 kişinin hayatına mal olan 10 katlı Metropol binasının çökmesinin akabinde düzenlenen protestolar nedeniyle 8 Temmuz’dan tutukluydu. Kelam konusu binanın çöküşü, ülkede kalitesiz inşaat uygulamalarına, hükümetin ‘ihmal ve yolsuzluğu’na karşı halkı ayaklandırdı.
Göstericiler, trajediden sorumlu tuttukları ‘yetersiz yetkililerin’ yargılanmasını ve cezalandırılmasını talep etti. Birçok kişi polis tarafından göz yaşartıcı gaz, ikaz ateşi ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldı. Rasoulof liderliğindeki yaklaşık 70 bireyden oluşan İranlı sinema imalcisi ve dal çalışanları da, güvenlik güçlerinin binanın çöküşünü getiren ‘yolsuzluk, hırsızlık, ve baskı’ya isyan eden insanlara karşı ‘silah bırakmaya’ çağıran bir açık mektup yayınladı. İranlı yetkililer iki direktörü ülke dışında yerleşik muhalif kümelerle temas kurmak, halkı kışkırtmaya çalışmak ve devlet güvenliğini baltalamakla suçlayarak, tutuklamıştı.