Ülke çapında yaşanan ekonomik kriz ve giderek artan yoksulluk en çok da çocukları etkiliyor. Türkiye’de yüz binlerce çocuk okuluna gidip ders görmek ve parklarda oyun oynamak yerine yaşıtlarının bilakis fabrikalarda, tarlalarda, atölyelerde taban fiyatın çok altında sayılarla çalışmak zorunda kalıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından hazırlanan çocuk personelliği raporuna nazaran, dünya genelinde 160 milyon çocuk emekçi bulunurken 79 milyon çocuk personel ise ağır ve tehlikeli işlerde çalışıyor.
DİSK tarafından hazırlanan ve TÜİK ile Toplumsal Güvenlik Kurumu datalarından derlenen son sayılara nazaran, çırak statüsüne sahip 5-17 yaş kümesindeki çocuklar da dahil, Türkiye’de 1 milyon 39 bin çocuk emekçi bulunuyor. Raporda, ülkemizde 10-18 yaş aralığında 677 bin kayıtlı göçmen çocuk olduğu ve teminatsız çalışan çocuklarla birlikte bu sayının çok daha fazla olduğu vurgulanırken çocuk personellik kavramını doğuran en büyük etkenin ise yoksulluk olduğunun altı çizildi. AB üye ülkelerinde çocuklarda yoksulluk riski ortalaması yüzde 22.2 iken, bu sayının Türkiye’de yüzde 48’e kadar yükselmesi ve riski en yüksek ülke olması ise dikkat çekti.
62 İŞ CİNAYETİ
Her iki çocuktan birinin yoksulluk riski altında olduğu Türkiye’de bir öteki sorun ise çocuk personel vefatları olarak kayıtlara geçti. İSİG raporuna nazaran, 2012 yılında 34 çocuk iş kazalarında hayatını kaybederken bu sayı geçen yıl yaklaşık iki katına çıkarak 62’ye kadar yükseldi.
“BU DRAM KALDIRILMALI”
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, çocuk emekçilerin dramını “Türkiye’deki ekonomik tablonun berbata gidişi nedeniyle bugün okula gidecek, parklarda oynayacak çocuklar en hoş çağında fabrikalarda, çeşitli iş yerlerinde, sanayi tesislerinde ve tarım kesiminde tarlalarda çalışıyor. Bu tablonun sorumlusu ise bugün ekonomiyi bu hale getirenlerdir. Bu artık bir tercih değil, bir mecburilik halini almış durumda. Çocuk personelliği kavramı kaldırılmalı ve memleketler arası mukavelelere uyulmalıdır” diyerek özetledi.