Türkiye’deki tüm işletmelerin yüzde 99.8’ini oluşturan 3.2 milyon KOBİ’nin henüz çok ufak bir yüzdesinin Devlet Destekli Alacak Sigortası’nın sunduğu imkânlardan yararlandığına dikkat çeken Steel Sigorta ve Brokerlık CEO’su Abdullah Özcan, bu ürünün KOBİ’lerin varlıklarını kesintisiz ve sağlam bir mali yapıda sürdürmelerini sağlayan bir hayat sigortası gibi görülmesi gerektiğini söyledi.
Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası’nın, kaynakları son derece kısıtlı olan KOBİ segmentindeki firmalara destek olmak ve risklerini en aza indirmek amacıyla uygulamaya konulduğunu kaydeden Steel Sigorta ve Brokerlık CEO’su Abdullah Özcan, “Aslında o kadar hayati bir ürün ki, şirketlerin ‘Hayat Sigortası’ olarak ifade ediliyor. Temelde üç fonksiyonlu bir ürün alacak sigortası; alacağı güvence kapsamına alıyor, riski önceden öngörüp önlemeye çalışıyor ve riskin gerçekleşmesi durumunda ise tazminat ödüyor. Prim fiyatları son derece düşük olduğu gibi, vadeler de çok uzun. Ayrıca ürünü kullanan işletmeler risklerini ölçme konusunda uygun bir maliyet ve profesyonel destek alma şansına sahip oluyorlar. İşlerini büyüterek bankalar ve finansal kuruluşlar nezdinde kredibilitelerini de yükseltiyorlar” diye konuştu.
2019 yılında küçük ölçekli KOBİ’ler için devreye sokulan Devlet Destekli Alacak Sigortası’nda 2020 yılında COVİD19’a karşı alınan tedbirler çerçevesinde, KOBİ’ler lehine bir genişlemeye gidildiğini de belirten Özcan” Yeni düzenleme yalnızca küçüklerin değil, orta ölçekli KOBİ’lerin de sigortalanmasının önü açılmış oldu” dedi.
Devlet Destekli Alacak Sigortası’yla 14 milyar TL’lik ticaret sigortalandı
Bugüne kadar Devlet Destekli Alacak Sigortası’nın sunduğu avantajlardan yaklaşık 50 bin KOBİ’nin yararlandığını kaydeden Özcan, bu yolla 14 milyar TL’lik bir ticaretin de sigortalanmış olduğunu belirtti.
Özcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki tüm işletmelerin yüzde 99.8’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Bu işletmeler toplam istihdamın da yüzde 76.7’sini sağlıyorlar. TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) verilerine göre kayıtlı 3.2 milyon KOBİ bulunuyor. Türkiye’deki işletmelerin toplam cirosunun yaklaşık yüzde 64.5’ini KOBİ segmentindeki firmalar gerçekleştiriyor. Avrupa ülkelerinde alacak sigortalarının toplam sigorta portföyünden aldığı pay yüzde 15-20’ler arasında. Türkiye’ de ise bu oran çok düşük. Dolayısıyla bu üründe büyük bir büyüme potansiyeli de var” dedi.
Ticari borçların, bir şirketin varlıklarının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunun altını çizen Özcan, KOBİ segmentindeki firmalarının finansal dayanıklılıklarının düşük olduğunu ve zamanında yapılamayan bir tahsilatın bile faturasının çok yüksek olabileceğini kaydetti.
Devlet Destekli Alacak Sigortası tebliğinde yakın zamanda düzenlemeler yapıldığını ve KOBİ’lerin sağlaması gereken ciro şartının 250 milyon TL’den,500 milyon TL’ye yükseltildiğini kaydeden Özcan, prim tutarının ödenmesindeki taksit sayısında da bazı iyileştirmeler yapılarak ürün kullanımının daha avantajlı hale getirildiğini belirtti. Devlet Destekli Alacak Sigortası sisteminde sıkıntı yaşanmaksızın, hasarın teminat altına alınabilmesi için bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğinin önemine de değinen Özcan, öncelikle düzenlenen faturalarda vade bilgisinin yer almasının ve fatura vadelerinin azami ödeme süresinden daha uzun vadeli düzenlenmemesi gerektiğini söyledi.
Alacak Sigortası ihracatçı KOBİ’lerin en büyük desteği
KOBİ’lerin ihracat tarafında da hem işlerini büyütmek hem de oluşabilecek risklere karşı kendilerini korumak için mutlaka alacak sigortası ürününe sahip olmaları gerektiğine de değinen Özcan, “Ekonomide ihracata dayalı bir büyüme modelinden söz ediyoruz. Alacak sigortası gibi bir ürünle dünyanın her yerine güvenle ihracat yapabilir, cironuzu katlayabilirsiniz. Türkiye’de alacak sigortası ürününün satışını yapan uluslararası çok güçlü firmalar var. Bu firmalar ihracatçı KOBİ’lerin yeni pazarlar bulmalarından sektörel ve firma bazlı bilgilere kadar çok geniş bir hizmet sunuyorlar” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı