Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Adem Tatlısu, kalp ritim bozukluğuna ait bilgiler verdi. Doç. Dr. Tatlısu, çarpıntı şikayetinin kardiyoloji poliklinik müracaatlarının kıymetli bir kısmını oluşturduğunun altını çizerek, “Ritim bozukluğunun en sık belirtisi çarpıntıdır. Bunun yanı sıra kalp vuruşlarının sistemsiz hissedilmesi, baş dönmesi, göz kararması, baygınlık hissi ya da bayılma görülebilir” tabirlerini kullandı.
Doç. Dr. Tatlısu, “Kardiyak ablasyon, kalp ritim bozukluğuna neden olan odağın bulunması ve sonrasında radyofrekans (RF) güç verilerek yahut dondurularak bu hastalıklı yapının ortadan kaldırılması sürecidir. Kardiyak ablasyon günümüz teknolojisinde birtakım kalp ritim bozukluklarında kullanılmaktadır. Kardiyak ablasyon süreci ile kalp ritim bozukluğunun kaynaklandığı dokular ortadan kaldırılarak hastaların sıhhatine kavuşması sağlanıyor” dedi.
“ERKEN TEŞHİS TEDAVİDE MUVAFFAKİYET ORANINI ARTIRIYOR”
Sağlıklı bir kalpte nizamlı elektrik sinyalleri sayesinde kalp atış suratının dakikada 60 ila 100 atış ortasında olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Tatlısu, “Dolayısıyla, kalbin sabit bir ritimde attığı söylenebilir. Ritim bozukluğunda ise bu elektrik sinyalleri olağandan daha süratli ve düzensizdir. Bu durum, kalbin üst iki odasının (kulakçık) titremesine neden olur. Bu da kalbin performans ve aktifliğini düşüren bir ögedir. Rahatsızlığın ilerleyen evrelerinde felç üzere çok önemli sıhhat sıkıntıları görülebilir. Süreç başarısı ritim bozukluğunun çeşidine nazaran değişmekte olup ritim bozukluklarında erken teşhiste yüzde 50-70 muvaffakiyet varken hastalığın ilerleyen periyodunda muvaffakiyet yüzde 30-40’lara kadar düşebilmektedir. Erken teşhis tedavi muvaffakiyetini etkiliyor” açıklamalarında bulundu.
Kardiyak ablasyon sürecinde radyasyon kullanılmakla birlikte üç boyutlu haritalama sistemi kullanılarak hiç radyasyon kullanılmadan da ablasyon süreci yapılabildiğini aktaran Doç. Dr. Tatlısu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu karar hastanın çarpıntısının formuna ve hastanın şahsî (Gebelerde yahut kanser hastalarında üç boyutlu ablasyon sistemi tercih edilir) özelliklerine nazaran değişiklik göstermektedir.”
“HASTALAR KISA MÜDDETTE TABURCU OLUYOR”
Kardiyak ablasyonun birden fazla kişinin bildiği koroner angiografi sürecine benzeri bir halde kasık bölgesine lokal anestezi verilerek ve çoklukla de şuur açık bir formda genel anestezi duyulmadan yapıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Tatlısu, “Bazen kalp ritim bozukluğunun haline ve sürecin uzunluğuna nazaran nadiren de genel anestezi altında yapılmaktadır. Süreç çoklukla bir saat ile üç saat ortasında değişmekle birlikte daha kısa yahut daha uzun sürebilmektedir. Kardiyak ablasyon, genel prestiji ile inançlı bir süreçtir. Çoklukla hastalarımız kardiyak ablasyondan bir gün sonra taburcu edilmektedirler” dedi.
Doç. Dr. Tatlısu, “Kardiyak ablasyon süreci kalp suratının apansız 160-200/dakikaya çıktığı taşikardilerde (kalbin karıncığında meydana gelen çarpıntı türü) günde 10 binden fazla ekstra atımlar kalbi yorabildiğinden tedavi kesinlikle denenmelidir. Fazla adım atımlarında, 40 yaş üzerinde kalp ritminde hızlanma ve düzensizlik görülür. Bu ve gibisi hastalıklarda ölümcül olabilen ventriküler taşikardilerde (Kalbin karıncığından kaynaklanan ölümcül bir ritim bozukluğu) kardiyak ablasyon yapılabilmektedir” tabirlerini kullandı.