İSTANBUL (İGFA) – Son yıllarda glütensiz paketli eserlerin ve glutensiz unların sağlıklı olduğuna dair medyada oluşturulan algının gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu daha çok bir pazarlama stratejisidir. Zira glutensiz eserlerin birçok işlenmiş unlardan yapılır. Glütensiz buğday unu olağan unlara nazaran daha çok işlenmiştir.” dedi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, glutenin; buğday, arpa, çavdar üzere tahıllarda bulunan bir bitkisel protein olduğunu tabir ederek, “Çölyak hastalarında gluten ince bağırsaklarda alerjik bir tesir gösterir ve bağırsakların doğal yapısının bozulmasına sebep olur. Gluten bu bireylerde karın ağrısı, ishal, kabızlık, baş ağrısı üzere semptomlara sebep olur. Bu nedenle bu hastalar hayat uzunluğu glutensiz diyet uygularlar.” dedi.
GLÜTENSİZ DİYETİ UYGULAMAK BESLENMEYE NAZARAN DAHA ZOR
Yapılan son araştırmaların irritabl bağırsak sendromu, otizm, fibromiyalji üzere otoimmün hastalıklarda, glutensiz diyetlerin olumlu sonuçlar gösterebildiğini belirttiğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Günümüz kaidelerinde glutensiz bir diyeti uygulamak maddi ve toplumsal açıdan olağan beslenmeye nazaran daha zordur. Zira sağlıklı esere ulaşmak ekstra bir efor gerektirir. Şayet glutensiz bir diyet uyguluyorsanız, patates, pirinç, glutensiz unlar yerine posa içeriği yüksek ve içeriğinde doğal olarak gluten bulunmayan karabuğday, amarant, kinoa üzere tahıllar ve kurubaklagiller ve unlarını (nohut unu gibi) tüketmek çok daha sağlıklı olacaktır.” diye konuştu.
Yiğit, glütensiz eserlerin birçoklarının işlenmiş unlardan yapıldığını belirterek, “Glütensiz buğday unu olağan unlara nazaran daha çok işlenmiştir, B vitaminleri, folik asit ve posadan daha yoksuldur. Üstelik glisemik indeksleri yani kan şekerini yükseltme suratları beyaz una nazaran daha yüksektir. Ayrıyeten glütensiz eserlerin tatlarını güzelleştirmek için daha fazla şeker ve yağ ek edilebilmektedir. Bu nedenle bu eserleri satın alırken bilhassa etiketleri dikkatli incelenmelidir” dedi.