Alişan‘ın aynı zamanda menajeri olan kardeşi Selçuk Tektaş, geçtiğimiz yıl koronavirüse yakalanmasının ardından tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. 41 yaşında hayata veda eden iki çocuk babası Selçuk Tektaş, Teşvikiye Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Feriköy Mezarlığı’na defnedildi. Selçuk Tektaş, vefatının birinci yıl dönümünde Feriköy Mezarlığı’nda anıldı.
TÜM AİLE BİREYLERİ KATILDI
Feriköy Mezarlığı’ndaki düzenlenen törene; Alişan, ünlü şarkıcının babası Mehmet, annesi Suzan, yengesi Merve Tektaş ile yakınları katıldı. Selçuk Tektaş, kabri başında din görevlisinin okuduğu dualarla anıldı.
GÖZLER BUSE VAROL’U ARADI AMA YOKTU
Selçuk Tektaş için yapılan törene katılanlara dua sonrası hayır lokması ve pilav dağıtıldı. Alişan’ın ailesiyle problemleri olduğu iddia edilen oyuncu Buse Varol’un, törene katılmaması dikkatlerden kaçmadı.
ALİŞAN’DAN DUYGUSAL PAYLAŞIM
Kardeşine olan özlemini her fırsatta dile getiren Alişan, Selçuk Tektaş’ın ölüm yıl dönümünde yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Bir yıl geçti sensiz Selçuk. Sadece bir kere geldin rüyama ve kısacık konuştun gittin. Ben hiç böyle bir dünya hayal etmemiştim. Sensiz hiçbir hayalim yoktu. Kaderimizin, alın yazımızın böyle olacağı ve seni çok erken kaybedeceğim aklımım ucundan geçmezdi. Yapacağımız daha o kadar çok şey vardı ki, her şey yarım kaldı.
Senin emanetlerine bir gün dahi ‘öf’ dersem Allah o anda canımı alsın. Bilmiyorum şu anda neredesin, bizi görüyor musun, izliyor musun? Ama bizim sensiz tek bir saatimiz geçmiyor.”
SELÇUK TEKTAŞ’IN EŞİ DE DUYGUSAL BİR MESAJ YAYINLADI
Selçuk Tektaş’ın eşi ve iki çocuğunun annesi Merve Tektaş da eşinin ölüm yıl dönümü için duygusal bir paylaşımda bulundu: “Ben kaderimin böyle olmasını istemezdim. Çaresizce çırpınmak ve kaybetmek ne demek kimse bilemez! Fotoğrafta ya da yemek masasında bir sandalyenin eksik olmasını yaşamayan anlayamaz. Selçuk’um sen benim kocam, sevgilim, arkadaşım, çocuğum, arkamda her şeyi halleden tek kişiydin ve ben kaybettim. Karanlıkta çocuklarına aydınlığı yaşatabilmek çok zormuş be Selçuk’um.
Meleklerimiz bana emanet ve ben onlar için dimdik ayakta olacağım ama yüreğimdeki yangın hiç sönmeyecek. Ellerimi bırakmamanı çok isterdim, bu yalan dünyada yalnız kalmayı hiç istemezdim. Her gün ama her gün sana hakkımı helal edeceğim ve yaşattığın her şey için teşekkür edeceğim.”