Vasili, 37 yaşında bir otomobil tamircisi. Ukrayna’nın kuzeyinde, ülkenin en büyük ikinci şehri olan Harkov’un bir köyünde yaşıyor.
Şubat sonunda Rusya, Ukrayna’yı işgal edene kadar, eşi ve çocuklarıyla oldukça sıradan bir hayatı vardı Vasili’nin. O sıradanlık yerini bir günde dehşete bıraktı.
Savaşın henüz başlarıydı. Rus askerleri, sahada hiç beklemedikleri bir direnişle karşılaşıyor planladıkları ilerlemeyi bir türlü kaydedemiyordu.
O günlerden birinde Vasili eşi ve bir komşusuyla sokakta yürürken Rus askerlerine yakalandı. Askerler gözlerini ve ellerini bağladıkları Vasili’yi bir otobüse bindirdi.
Kendi deyişiyle “altı haftalık cehennem” işte böyle başladı…
Misilleme korkusuyla soyadını vermek istemeyen Vasili, New York Times’a yaptığı açıklamada, bu süreçte sık sık bir gözaltı merkezinden öbürüne götürüldüğünü, sürekli dövüldüğünü, sorgu sırasında defalarca elektrik akımına maruz bırakıldığını anlattı. Vasili çoğu zaman nerede olduğunu ya da neden tutuklandığını dahi bilmediğini sözlerine ekledi.
TOPLAM SAYI NET DEĞİL
Üstelik Vasili bunları yaşayan tek Ukraynalı değil. Yaklaşık 6 aydır devam eden savaşta, çoğunluğu askerlik çağındaki erkeklerden oluşan yüzlerce sivil bir anda ortadan kayboldu. Rus askerleri ya da Rusya için çalışan milisler tarafından gözaltına alınan bu siviller, çeşitli binaların bodrumlarında, polis karakollarında ve Ukrayna’nın Rusya kontrolündeki bölgelerinde bulunan kamplarda günlerce tutulduktan sonra Rusya’daki cezaevlerine gönderildi.
Bu şekilde gözaltına alınan binlerce kişi var ama Rusya’daki cezaevlerine gönderilenlerin tam sayısını kimse bilmiyor.
Ukrayna’da bulunan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Misyonu, şu ana kadar 287 zorla kaybolma ve keyfi tutuklama vakasını kayda geçirdi. Kurumdan yapılan açıklamalarda toplam sayının çok daha büyük olduğu ancak binler seviyesine ulaşmadığı belirtildi.
CEHENNEMDEN SAĞ ÇIKMAYI BAŞARDI
Vasili, Rusların gözaltına aldığı kişiler arasındaki şanslı azınlığa mensup. Çünkü Rusya’ya götürüldükten 6 hafta sonra serbest bırakıldı ve aşağı yukarı üç ay süren zorlu bir yolculuğun sonunda evine dönmeyi başardı.
Harkov’daki oto tamirhanesinin başına dönen Vasili, hayatta kaldığı için şükrettiğini belirterek, “Utanç vericiydi, delirticiydi ama en azından sağ çıkmayı başardım. Çok daha kötüsü de olabilirdi. Vurulanlar oldu” dedi.
Aslına bakılırsa Rusya 24 Şubat’ta başlayan işgalin ilk gününden bu yana Ukraynalıları gözaltına alıyordu ancak söz konusu sivillerin birçoğunun yaşadığı tecrübeler yeni yeni gün ışığına çıkmaya başladı. Son dönemde bu şekilde yakalanıp götürülen erkeklerin ve kayıpların ailelerinin yaptıkları açıklamalar, savaşın sonu gelmeyen dehşetinin önceden bilinmeyen bir boyutuna ilişkin detayları da gözler önüne serdi.
Vasili, kendilerini sorgulayan kişilerin Ukrayna askerlerinin nerelerde konuşlandığına dair sorular sorduğunu ama bu sorguların çoğunlukla manasız olduğunu belirtti ve ekledi: “Daha soruyu cevaplayamadan yeni bir darbe geliyor. Doğruyu söyleseniz dahi, söylediğiniz hiçbir şeye inanmıyorlar. Masumiyetinizi kanıtlayamıyorsunuz.”
Olha aylardır 20 yaşındaki torunundan haber alamıyor
“YATIYORUM AĞLIYORUM, KALKIYORUM AĞLIYORUM”
Tabii tüm Ukraynalılar Vasili ve ailesi kadar şanslı değil. Aylardır kayıp akrabalarını arayan, sevdiklerinin hayatta olup olmadığını bile bilmeyenler çoğunlukta.
Onlardan biri 64 yaşındaki Olha. “Gece yatıyorum ağlıyorum, sabah kalkıyorum ağlıyorum” diyen Olha’nın oğlu Rus askerleri tarafından gözaltına alınıp bayılana kadar dövüldü ve üç gün sonra serbest bırakıldı ancak torunu Mikita o kadar şanslı değildi. Ailenin Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden öğrendiğine göre, 20 yaşındaki Mikita, Rusya’da yargılanacak kişilerin tutulduğu bir gözaltı merkezine gönderildi.
Olha’nın ailesiyle birlikte yaşadığı Vilkhivka köyü, Harkov’un hemen dışında yer alıyor. Köy Mart ayında Rus askerleri tarafından işgal edildi. Bir yandan savaş uçakları bombardıman düzenlerken bir yandan da askerler köy halkına evlerini boşaltmak için 1 saat mühlet vermişti. Olha, “‘Vilkhivka yerle bir olacak’ dediler bize” diye anlattı o dakikaları.
Olha ve ailesinden bir grup insan, diğer köylülerle birlikte yola düştü. Köylülere 8 kilometre uzakta Rus ordusuna ait bir kamyonun kendilerini beklediği söylenmişti. Bu kamyon onları bir otobüs filosunun beklediği daha uzak bir yere götürdü.
MİKİTA’DAN HABER YOK
Olha’nın oğlu ve torunu yetişemediğinden eşi geri dönüp onlara bakmaya gitti. Olha ise bindiği otobüsün camından Rus askerlerinin sargı bezleri içindeki iki genç erkeği ite kaka aşağı indirdiğini gördü.
Diğer yolcuların gözü önünde, Ruslar Olga’nın yaralı Ukrayna askerleri olduğunu düşündüğü bu iki genci kan revan içinde kalana kadar dövdü. Ardından da yakın mesafeden kafalarına ateş edip öldürdü. Olha, “Cesetleri ormanın içinde bırakıp gittiler. Ben gözlerimi kapatıp ağlamaya başladım” diye konuştu.
O günden beri Mikita’yı gören olmadı. Geliniyle birlikte Rusya’ya tahliye edilen Olha, bir pansiyona yerleştirildi. Temmuz ayında eve geri dönen Olha, tek başına hayatta kalmayı başaran eşiyle yeniden bir araya geldi. Çiftin oğlu ise Rusya’da onlara katılmayı başarmıştı. Olha, Ukrayna’ya dönerken, oğlu ve gelini Mikita’yı aramak için Rusya’da kaldı.
Olha, Mikita’yla telefonla bile konuşamadıklarını ve çocuğun yargılanıp yargılanmayacağına dair en ufak bir fikirlerinin bile olmadığını belirtti ve “Kızılhaç bize sadece gözaltında olduğunu söyleyebildi” diye konuştu.
RUSYA SUÇLAMALARI REDDEDİYOR
Rusya tarafından yapılan açıklamalarda Ukraynalı sivillerin işkenceye maruz bırakıldığı ya da öldürüldüğü kesin bir dille reddediliyor. Rus makamları sadece askeri hedeflere saldırı düzenlediklerini belirtiyor.
Rusya’nın gözaltına aldığı sivillerin çoğu ya geçmişte orduda görev yapmış ya da şu an askerlik çağında olan erkekler. İnsan hakları yetkilileri, işgal altındaki bölgelerde özellikle liderlik becerisi olan aktivistler, yerel yöneticiler, gazeteciler gibi sivillerin gözaltına alındığını belirtiyor. Ancak gözaltıların çoğunlukla keyfi bir biçimde yapıldığı o yüzden sıradan vatandaşların da araya karıştığı ifade ediliyor.
Vasili’nin tek hatası baskının yakından geçmek oldu
VASİLİ YOLDAN GEÇERKEN YAKALANDI
Vasili de onlardan biriydi. Vasili’yi Harkov’un kuzeydoğusundaki Tsirkuni’de sokakta eşi ve bir kadın komşusuyla yürürken yakalatan şey, Rus askerlerinin baskını sırasında oradan geçiyor olmasıydı.
Eşine ve komşuları olan kadına eve gitmeleri söylenirken Vasili’nin elleri yapışkan bantlarla bağlandı. Askerlerin Vasili’yi ite kaka bir otobüse bindirdiği dakikalarda, kas maskeli bir grup da yakınlardaki bir eve girip dört erkeği silah zoruyla yere yatırıyordu. Bu adamlar da aynı şekilde gözaltına alındı ve Vasili’yle aynı otobüse bindirildi.
O dört adamdan biri 36 yaşındaki Vadim’di. Kaynakçılık yapan Vadim, Tsirkuni köyünde eşi ve henüz bir bebek olan oğluyla birlikte yaşıyordu. Kız kardeşi Darya’nın dediğine göre Vadim bebeğe bez ve mama almak için evden çıkmıştı. Darya gözaltına alınanlardan bazılarının 2014’teki çatışmalar sırasında Rusya’ya karşı sınır muhafızı olarak görev yaptığını ama ağabeyinin orduyla hiçbir bağlantısı olmadığını söyledi.
KİMİN NEDEN GÖZALTINA ALINDIĞI BİLİNMİYOR
Vasili gözaltına alınanların köyde bir eve götürülüp bodrum katına indirildiğini söyledi. Burada dövülen ve sorgulanan Ukraynalı erkekler daha sonra bir başka köye götürüldü. Orada aşağı yukarı 25 kişilik bir grup haline geldiler. Üç hafta kadar sonra Vasili, 10-12 kişilik bir erkek grubuyla birlikte Ukrayna’nın kuzey sınırında bulunan bir gözaltı merkezine götürüldü.
Vasili, “Kimin ne sebeple gözaltına alındığını anlamak zor. Bir tane dede getirdiler, adamcağızın neden gözaltına alındığına dair en ufak bir fikri yoktu. Elinde bir çuval dolusu mısırla bisikletine binerken yakalanmıştı. Bir tane de küçücük bir oğlan getirdiler. O da bisikletle babaannesinin evine giderken gözaltına alınmıştı” diye konuştu.
Gözaltına alınanlar teker teker sorgulanıyordu. Sorgu sürecinde kafaya vurulan darbeler de dahil olmak üzere dayak çok yaygındı.
Tabii bir de elektrik şokları vardı. Vasili, “Bütün vücudunuza iğne batırılmış gibi oluyordu” derken insan hakları örgütlerinin yetkilileri de benzer elektrik verme anlatılarını kayda geçirdiklerini belirtti.
Vasili şöyle devam etti:
“Bize günde bir kez yiyecek ve içecek veriliyordu. Bazen iki hatta üç günü bir şey yemeden geçirdiğimiz oluyordu. Tuvalet yoktu, ihtiyacımızı giderebilmemiz için şişeler vermişlerdi. Hep birlikte otomobil lastiklerinin üzerine uyuyorduk. Hijyen standartlarından bahsetmek bile mümkün değildi.”
19 yaşındaki Darya ağabeyini bulabilmek için elinden geleni yapıyor
NAZİLER ARANIYOR
Rusya, Ukrayna işgalini başlattığında öne sürdüğü başlıca gerekçe ülkeyi Nazi kalıntılarından arındırmaktı. Vasili kendilerini sorgulayan askerlerin de benzer bir söylem benimsediğini belirterek, “Bizi daha iyi bir hayat sürebilmemiz için Nazilerden ve Ukrayna devletinden kurtarmaya geldiklerini söylediler. Ben de onlara, ‘Ben onca zaman oto tamir servisinde çalıştım. Hiç Nazi görmedim. Her şey yolundaydı’ dedim” diye konuştu ve ekledi:
“Bu cevap sorgucuları kızdırdı. Öyle olunca yeniden sizinle uğraşmaya başlıyorlar. Bana, ‘Yalan söylüyorsun, burada Naziler var. Gruplar kuruldu. Hepinizin vücudunda dövmeler var’ dediler.”
Diğer yandan ev baskınında gözaltına alınan Vadim ve üç arkadaşı, üçüncü haftanın sonunda tutuldukları yerden alınarak başka bir yere götürüldü. O zamandan beri kendilerinden haber alabilen olmadı.
Vasili, Vadim’in serbest bırakıldığını sanıyordu. Hatta ona “Köye gidince benim eşimi bul, o bebeğe mama bulma konusunda size yardımcı olur” demişti. Ancak Haziran sonunda köyüne döndüğünde, geri gelebilen tek kişinin kendisi olduğunu gördü ve şoke oldu.
RUSYA-BALTIK ÜLKELERİ-POLONYA-UKRAYNA ROTASI
Vasili’nin şansı, parçası olduğu küçük grubu gözaltında tutan Rus askerlerinin komutanının değişmesiydi. Bu değişikliğin ardından gözaltına alınanlar bir anda serbest bırakıldı. Çatışmalar nedeniyle Rusya’nın içine doğru ilerlemek zorunda kalan Vasili ve diğerleri, bu kez de Rus istihbarat kurumu FSB’nin ajanları tarafından gözaltına alındı.
Vasili ajanların kendisine para ve iş teklif ettiğini söyledi. Bu teklifi reddeden Ukraynalı üç gün sonra serbest bırakıldığını belirterek, “Muhtemelen onlara hiçbir faydamız dokunmayacağını anladılar” diye konuştu.
Saçı sakalı birbirine karışmış halde eve dönmeye çalışan Vasili bir arkadaşının arkadaşından aldığı para sayesinde, yeni seyahat belgeleri hazırlattı. Bu belgelerle Rusya’dan Baltık ülkelerine, oradan Polonya’ya, oradan da Ukrayna’ya ulaştı.
Darya ağabeyinin fotoğrafını görünce gözlerine inanamadığını söyledi
“O ADAM AĞABEYİMİN YARISI KADARDI”
Vadim’in 19 yaşındaki kız kardeşi Darya ise aylardır ağabeyinin izini bulmaya çalışıyor. Mektuplar yazan, internetteki tüm kaynakları tarayan Darya’ya nihayet Ukrayna hükümetine bağlı bir kurum tarafından ağabeyinin Rusların elinde olduğu bilgisi verildi. Ardından bir arkadaşı Rusların kullandığı bir sohbet kanalında, Vadim’in cezaevinde çekilmiş bir sabıka kaydı fotoğrafını buldu.
Darya, “Açık söylemem gerekirse fotoğrafı görünce deliye döndüm çünkü o adam ağabeyimin ancak yarısı olabilirdi. Çok zayıflamıştı. Gözlerinin altındaki morluklar ve köprücük kemikleri fotoğraftan belli oluyordu” diye konuştu.
Akabinde fotoğraf paylaşımdan kaldırıldı. Darya ise gözyaşları içinde “Şu an hiçbir şey bilmiyoruz. Kendisiyle hiçbir bağlantımız yok, hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı.
The New York Times’ın “Six Weeks of ‘Hell’: Inside Russia’s Brutal Ukraine Detentions” başlıklı haberinden derlenmiştir.