Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, deprem bölgesindeki iş gücü kaybının önlenmesi için patron sigorta priminin devlet tarafından karşılanarak patronun verdiği hissenin emekçi maaşına, işin fiyatına eklenmesi istikametindeki çalışmayı son basamağa getirdiklerini bildirdi.
Malatya’daki temasları kapsamında 1. OSB’de bir cam fabrikasında sanayicilerle buluşan Bakan Bilgin, burada sanayicilerin, üretimin artırılmasına ve emekçilerin durumuna yönelik taleplerini dinledi.
Bakan Alım, yaptığı konuşmada, zelzelelerin sanayi kuruluşlarına da tahribat verdiğini, yeni problemlerin ortaya çıktığını, zelzelenin acılarını hafifletmenin yolunun ise dayanışmadan geçtiğini söyledi.
Üretimin başlamasının hayatı da normalleştireceğini söyleyen Alım, şöyle konuştu:
“İlk basamaktaki sorun, iş gücü kaybı. Yani çalışan insanların, iş gücümüzün diğer kentlere gitmesi ve üretimin gereksinim duyduğu emeği organize edememesi. Bu mevzuda bizim esasen bir hazırlığımız var, onu çeşitli vesilelerle duyurdum. Çalışanlarınızın aldığı taban fiyatın üstünde onlara bir takviye vermek. Bu, patron sigorta priminin direkt doğruya devlet tarafından karşılanarak patronun verdiği hissenin personel maaşına, işin fiyatına eklenmesi. Bu çalışmamızı son kademeye getirdik. İlgili kuruluşlarla, Maliyeyle, öbür kurumlarla bitirdikten sonra kamuoyuyla paylaşacağız.”
Kısa çalışma ödeneğinin de devreye sokulduğuna değinen Alım, bunun iş organize etme kabiliyetinin ve bölgeden emeğin uzaklaşmasının önüne geçilmesinde katkısının bulunduğunu lisana getirdi.
Bilgin, şunları kaydetti:
“Sanayiden gelen, gelecek her türlü talebi bizim yasal mevzuatımızın sonları içerisinde karşılamaya hazırız. Sanayi harekete geçmeden Türkiye harekete geçemez. Türkiye sanayi ile büyüyor. Son açıklanan sanayi sayıları da büyümenin devam ettiğini ve endüstriye dayalı büyümenin devam ettiğini gösteriyor. Bizim iki çıkış yolumuz var; biri endüstrinin büyümesi. Ekonomiyi sürükleyecek, başka bölümleri sürükleyecek bir tesir yaratması. İkinci yolumuz da ihracat. Haydi üçüncüsünden bahsedeyim. O da turizm. Bu iki şey olmadan turizm tek başına problemleri çözemez. Bunun için işbirliği yaparak, dayanışma içerisinde sarsıntının sıkıntıları da dahil bütün problemleri çözeceğimizi belirtmek isterim.”