Kocaeli Adliyesi’nde bir avukatın, bir hakime rüşvet vermeye çalıştığı sav edildi. FETÖ üyeliğinden yargılanan bir şüphelinin avukatlığını yapan Seyithan D., argümana nazaran bu davaya bakan hakim Alper U.’yu ziyareti sırasında odaya çikolata poşeti içerisinde 2 bin 500 dolar bıraktı. Zarf içindeki dolarları fark eden hakim, poşeti çabucak geri verip, tutanak tutturdu. Kuşkulu avukat suçlamayı redderken, poşeti oğlundan aldığını ve içinde para olduğunu bilmediğini savundu. Tutuklanan avukatın 6 yıla kadar mahpusu isteniyor.
Kocaeli Adliyesi’nde bir avukatın bir hakime rüşvet vermeye çalıştığı öne sürüldü. Olay, 25 Kasım 2024 günü yaşandı.
Kocaeli 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ üyeliğinden yargılanan ve hakkında isimli denetim kararı verilen R.Y.’nin avukatı Seyithan D., davaya bakan Hakim Alper U.’nun yanına gitti. İsimli denetim kararının kaldırılmasını talep eden Avukat Seyithan D., yanında getirdiği kağıt poşeti, mahkeme başkanı Alper U.’nun odasında bırakıp çıktı. Hakim Alper U., içini denetim ettiği poşette çikolata ve 2 bin 500 dolar olduğunu gördü. Alper U., odadan çıkan Avukat Seyithan D.’nin peşinden giderek poşeti geri verdi, akabinde da kalem çalışanı ile tutanak tutup Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusunda bulundu.
Seyithan D., 10 gün sonra tekrar Hakim Alper U.’nun yanına gidip özür diledi. Alper U., avukatı dışarı çıkarıp yaşanılan bu durumu tutanak altına aldı. Başlatılan soruşturma kapsamında tabire çağrılan Avukat Seyithan D., işlemlerinin tamamlanmasının akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Poşeti alıp itiraz etmemiş
Hakim Alper U. savcılıkta verdiği tabirde Avukat Seyithan D.’nin üniversitede hocası olduğunu ve Kocaeli Adliyesi’ne atandığı için kendisini ziyaret ettiğini söz ederek, “Görüşmemiz esnasında öteki bir avukatın yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebinde bulunduğunu söyledi. Ben de evrakın Yargıtay’da olduğunu, isimli denetim kaldırma talebinin Yargıtay sonrası değerlendirileceğini söyledim. Kendisi de tekrar talepte bulunacağını söz etti. Sonrasında odamdan ayrıldı.” dedi.
25 Kasım günü Avukat Seyithan D.’nin tekrar odasına geldiğini söz eden Hakim Alper U., “Odama geldiği sırada elinde turuncu renkte bir karton poşet vardı. Odama girerken elindeki poşetin içerisinde çikolata olduğunu söyledi. Ben de nezaketen alıp masamın köşesine bıraktım. Yaklaşık 10 dakika odamda kalmıştı.” diye konuştu.
Hakim Alper U., şüphelinin bu görüşmede de daha evvel gündeme getirdiği yurt dışı yasağının kaldırılması talebini yinelediğini söyledi.
Alper U., şöyle devam etti:
“Bu mühlet zarfında daha evvelki yurt dışı yasağının kaldırılması talebini UYAP’tan gönderdiğini tabir etti. Ben de belgenin Yargıtay’da olduğunu söyledim. Sonrasında odadan ayrılıp kaleme gideceğini, UYAP’tan göndermiş olduğu evrakların çıktısını alınmasını söyleyeceğini söyleyerek odamdan çıktı. Ben de poşeti merak edip araladığım sırada poşet içerisinde çikolata ve beyaz zarf içerisinde birden fazla döviz cinsi banknot paralar gördüm. Olayın şoku ile poşeti alıp odamdan çıktım ve kaleme hakikat elimdeki poşetle gittim. Kendisine elimdeki poşeti uzatıp ‘Bu poşet senin’ dedim. Kendisi de poşeti aldı ve hiçbir itirazda bulunmadı.”
Hakim Alper U., şüphelinin 10 gün sonra tekrar gelip, özür dilediğini söyledi. Alper U., “Ben o sırada odamda tektim. Kapıya yöneldim ve dışarıya çıkmasını söyledim. Ne yüzle geldiğini kendisine tabir ettim” dedi.
Suçlamaları reddetti
Şüpheli Seyithan D. ise suçlamayı reddetti.
Başka bird ava için oğluyla birlikte adliyeye geldiğini, otoparkta yer bulamadıklarını o sırada içinde çikolata olan poşeti kendisine oğlunun verdiğini anlatan kuşkulu, “Ben poşeti alarak otomobilden indim ve oğlum da park yeri için hareket etti. Adliyeye geldiğimde oda kapısında liderin ismini görünce, öğrencimiz olduğunu hatırladım. İçeri girdim ve beni tanıyarak buyur etti. Sohbet ettik.” diye konuştu.
Seyithan D., şöyle devam etti:
“Hakim Bey kalemde yanıma gelerek bana çantayı verdi. Rastgele bir şey söylemedi. Ben de çikolatayı odasında unuttuğumu zannederek lider beyin getirdiğini düşündüm. Çantayı aldım ve kalemden ayrıldım. Oğlumu aradım ve adliyenin önüne gelmesini söyledim. Otomobile bindiğimde çantanın içerisinde baktığımda beyaz bir zarf olduğunu gördüm. Oğluma bunun ne olduğunu sorduğumda kendisinin bana ‘Benim param. Yurt dışı telefonumun kaydını yaptırmak emelli almıştım. Bugün dövizi bozacağım, arabayı otoparkta bırakacağız, diye poşetin içerisine koyup sana verdim’ dedi. Ben de o an ‘Eyvah’ dedim. Demek ki lider poşeti bu yüzden iade etti diye söylendim. ‘Niye iade ettiğini anlamamıştım’ dedim. Kendisi bana ‘Baba, ben nereden bileyim. Çikolatayı sana verdim. Diğerlerine vereceğini düşünmedim’ diye karşılık verdi. ‘Şu kademede izah edemem, gerekirse sonra izah ederim’ dedim. Sonra Kocaeli Adliyesi’nden ayrıldık.
Olaydan 10 gün sonra hakimin yanına bir kere daha gittiğini anlatan Seyithan D., “Ben kelama başladığım sırada Başkan Bey, odasından süratlice çıkarak kaleme hakikat gitti. Ben de adliyeden ayrıldım. Daha sonra polis memuru arayarak beni davet etti. Ben bu durumdan son derece üzgünüm.” sözlerini kullandı.
“Poşet içerisinde zarfta bulunan ve ölçüsünü oğlumdan öğrendiğim 2 bin 500 dolar için bu duruma düştüm. Nasıl izah edeceğimi de bilmiyorum” diyen avukat, yanlış anlaşıldığını savundu.
Oğlu da tabir verdi
Olaya ait kuşkulu avukatın oğlu ise şahit olarak dinlendi.
O.S.D., “Çikolatayı babamın ikram edeceğini bilmiyordum. Babamın otomobile bindiğinde ‘Bunda para mı vardı’ halinde serzenişte bulunduğunu hatırlıyorum.” dedi.
Söz konusu paranın yurt dışından aldığı telefonların kayıt parası olduğunu savunan O.S.D., babasının poşetin içinde para olduğunu bilmediğini söyledi.
Hapsi istendi
Cumhuriyet savcısı iddianamesinde, kağıt çantanın fizikî imajı soruşturma belgesinden incelendiğinde içerisinde döviz olan zarfın bu çanta içerisinde çarçabuk fark edilebileceği değerlendirmesinde bulundu.
Şüphelinin tabirinin kabahatten kurtulmaya yönelik olduğunu belirten savcı, şüphelinin üzerine atılı kabahati işlediğine dair kuvvetli kanıt bulunduğunu söz ederek Seyithan D.’nin rüşvet hatasından 2 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
İddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. (DHA)
|
Kuantum bilgisayarlar tüm şifreleri kırabilir mi? – Prof. Zafer Gedik anlatıyor
|
