Dakikalar 55’i gösterirken ‘Arda Arda’ diye bağırmaya başladı tribünler. Dakika 69’da bir kez daha aynı şekilde inledi Kadıköy. Daha bir hafta önce Şampiyonlar Ligi’nden elenmiş olmanın en ufak bir izi yoktu tribünleri tıka basa dolduran taraftarlarda. Tam destek hep destek tezahüratının vücut bulmuş hali gibi takımlarını bu karşılaşmada da yalnız bırakmayan sarı-lacivertli futbol severlerin tüm odağı Şampiyonlar Ligi’nden Avrupa Ligi’ne kaymıştı bile ve bu defa işini ikinci maça bırakmamaya çok kararlı bir takım vardı sahada. Bütçe olarak da oyuncu kalitesi olarak da dengi olmasa da yoğurdu üfleyerek yemeye kararlı Fenerbahçe, taraftarın ısrarla istediği Arda’ya 77’de kavuştu ama maçın yıldızı ondan ziyade Santa Clara’dan alınan Lincoln oldu.
LINCOLN, ALEX GİBİ ATTI
Dakika 45+2’de kazanılan frikik vuruşunu Alex’i hatırlatan bir vuruşla sol ayağının içiyle yakın köşeden ağlara takan yeni transfer Lincoln, dakika 81’de inanılmaz bir vuruşla takımını 3-0 öne geçiren golü atıyordu. Süper sol ayak duran oyun, akan oyun farkı hiç gözetmediğini, Fenerbahçe’de bundan sonra serbest vuruşları kimin kullanacağını da böylece göstermiş oldu.
İSTATİSTİĞİ BOZMADI
Bugüne kadar deplasmanda oynadığı hiçbir Avrupa kupası maçını kazanamayan Slovacko bu karşılaşmaların altısında gol sevinci yaşayamamıştı ve istatistiğini bozmadı. Belki konuk ekip için için geçen sezon Fenerbahçe karşısında Konferans Ligi play-offlarında turu geçmeyi başaran vatandaşı Slavia Prag’ın başarısını tekrarlayacağını umuyordu ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Fenerbahçe gelecek hafta oynanacak rövanş maçına bu defa 3-0’lık skorun büyük avantajıyla gidecek. Ligin başladığı haftaya bu maçın morali kuşkusuz pozitif yansıyacak.