Daha sonra konuyla ilgili TDB Genel Başkanı A.Tarık İşmen, Genel Sekreteri K.Tümay İmre, ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Burak Saran ile TTB Genel Sekreteri Prof.Dr.Vedat Bulut, SHUDER Genel Başkanı Ramazan Yüksel ve SES Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Sıddık Akın’ın katılımlarıyla TDB merkezinde ortak bir basın açıklaması düzenlendi. TDB Genel Başkanı A.Tarık İşmen burada yaptığı konuşmada “Son dönemde artan ve hayatımızdan yaklaşık olarak 5-6 yıldır çıkarmaya çalıştığımız sağlıkta şiddet, artık sağlık meslek örgütlerinin tüm çalışanlarının canına tak etmiştir. Sağlık meslek örgütleri olarak konuya çözüm bulmak ve konuyu bir şekilde Türkiye’nin gündeminden çıkarmak istiyoruz. Bunun için Sayın Sağlık Bakanımızdan yazılı olarak başvurduğumuz randevu talebimizi bugün bir kez daha Sağlık Bakanlığı’na giderek ilettik. Sağlık meslek örgütlerinin bileşenleri olarak bu randevunun bir an önce gerçekleşmesini talep ediyoruz çünkü sağlıkta şiddet genel olarak ülkenin damarlarına işlemekte ve sağlıkta şiddet ile birlikte şiddet algısı sanki normalleşmeye dönmek üzeredir. Bunun bir an önce son bulmasını istiyoruz ve bununla ilgili Sayın Sağlık Bakanının ve Sayın Adalet Bakanının Sayın Cumhurbaşkanının talimatını dikkate alarak ve hızla hayata geçirerek, bunun çözümünü meslek örgütleri ile birlikte yapması gerektiğini düşünüyoruz. Sağlıkta şiddete karşı duyarlılığın toplumun her kesiminde hissedilmesini ve toplumun her kesiminin buna karşı çıkmasını istiyoruz.” diye konuştu.
Sağlık emek ve meslek örgütlerinin taleplerini içeren dilekçe, TTB Genel Sekreteri Prof.Dr.Vedat Bulut tarafından okundu.
21.07.2022Sayın Bakan,
Sağlık Bakanlığını Sağlıkta Şiddeti Önlemek İçin İşbirliğine Çağırıyoruz. 2020 yılında beyaz kod başvurusu sayısı 11.942, bunun yaklaşık 2.250’si fiziksel şiddet olarak kayıtlara geçmiştir. Sağlık çalışanlarının yıllar içinde değersizleştirilmesi, çalışma koşullarının ağırlaşması ve toplumdaki şiddet davranışının yaygınlaşmasıyla çalışma ortamlarımız artan şiddetle gittikçe güvensiz hale gelmiştir. Son iki yıldır ise küresel bir salgının içinde tüm salgın yönetiminin de sağlık çalışanlarına yüklenmiş olmasıyla hayati tehlike korkusu giderek derinleşmiştir. Diğer yandan sağlık çalışanlarının son birkaç yılda yurtdışına gitme oranı giderek büyümektedir. Bu oranın artışının temelinde; kışkırtılmış sağlık talebiyle meslektaşlarımıza nitelik yerine niceliği dayatan, dayanışma yerine yarışmaya zorlayan bir sistemin çalışma ortamında yarattığı sağlıksız koşulların yanı sıra artık yönetim erkince de kanıksanan, nedeni sorgulanmadığı için ardı kesilmeyen toplumsal cinnetin masumlar üzerindeki psikolojik ve fiziksel şiddetin önlenmesi için yeterli ve caydırıcı hukuki düzenlemelerin yapılmamasıdır. Yaşamımızı tehdit eden, ailelerimizi de içine alan korku ve endişe kaynağı şiddetin artık hayatımızdan çıkmasını istiyoruz. Sayın Bakan, Şiddetin önlenmesine yönelik idari düzenlemeler hakkındaki değerlendirmelerimizi iletmek üzere “Sağlık Emek ve Meslek Örgütlari” SEMÖ örgütleri; Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Hemşireler Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği olarak bizlere randevu verilmesini bilgilerinize sunarız. SEMÖ Temsilcileri Kaynak (Şiddet Sayıları): Sağlık-Sen “2021 Yılı Sağlıkta Şiddet Raporu” |
TTB Genel Sekreteri Prof.Dr.Vedat Bulut, bu randevu talebinin sağlık emek ve meslek örgütleri tarafından istendiğini ancak randevu verildiğinde diğer sağlık emek ve meslek örgütlerinin bileşenlerine de bildirerek Bakanlığa topluca gidileceğini ifade etti.
SHUDER Genel Başkanı Ramazan Yüksel de yaptığı konuşmada; ‘Sağlıkta şiddet bir an önce sonlandırmalı çünkü gittikçe can alıcı şekilde saldırılar artıyor. Biz Sosyal Hizmet Uzmanları olarak özellikle, uygulanan sosyal ve ekonomik politikaların şiddeti arttırdığını; toplumda genel olarak şiddete yönelmenin söz konusu olduğunu düşünüyoruz. Sağlık alanında özellikle sağlık hizmetlerinin aksaması nedeniyle hastalar ve hasta yakınları sistemden memnuniyetsizliklerini doğrudan sağlık çalışanlarına yöneltmektedirler. Bunun bir an önce önlenmesi gerekiyor. Bunun, topyekün hem kamu kurumlarının hem de meslek örgütlerinin işbirliğiyle alınacak tedbirlerle çözüleceğini düşünüyoruz.’
Sağlık Hizmetlerine Erişilememe Hali
SES Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Sıddık Akın ise yaptığı konuşmada; “Aslında sağlık alanında şiddet demek bile doğru değil, sağlık emekçilerine yönelik sıradanlaştırılmaya çalışılan bir şiddet görüyoruz. Ve son yıllarda bu gittikçe yaygınlaşmaya başlıyor. Elbette ki biz bunun sağlıkta dönüşüm programı ile olan bağlantısını biliyoruz. Dilekçemizde de ifade ettiğimiz gibi sağlık emek mesleklerinin değersizleştirilmesi, kışkırtılmış sağlık talebi, bir diğeri özellikle yöneticilerin, idarecilerin sağlık emekçilerine yönelik hürmetsiz dilinin de bunda katkısının olduğunu biliyoruz. Ama aynı zamanda şunu da biliyoruz bizlerde sağlık emek hizmeti üretenleriz ve hem sağlık hizmeti de alanlarız. Doğal olarak bizlerde toplumun bir parçasıyız. Ve sağlık hakkı bağlamında da biz değerlendiriyoruz. Sağlık hizmetlerine dönüşümle birlikte erişememe hali, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncellenmemesi, insanların hasta olmasının engellenmesinin tümüyle Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği’nden arkadaşımızın da ifade ettiği gibi aynı zamanda sosyal bir vaka olarak da bizler değerlendirebiliriz. Çünkü yeterli ve dengeli beslenemeyen, gıdaya ulaşamayan, sağlıklı konutlarda yaşayamayan, sağlıklı hava, sağlıklı içme suyu alamayan, hatta siyasal ortamın yaşattığı şiddet bile sağlığımızı olumsuz etkiliyor. O yüzden sağlığa bütünlüklü bir yaklaşımla, sağlıkta yaşanan bu şiddetin de önlenmesine yönelik düşüncelerimizi, görüşlerimizi bütünlüklü olarak biz ifade etmek istiyoruz ve sorunun çözülmesi içinde Bakanlığın önünde de ifade ettik hepimizin adına TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut ifade ettiler. Biz işbirliğine hazırız. Birlikte çalışmaya, birlikte mücadele etmeye hazırız. Sonuçta bu halkta bizim halkımız, halkın da bir parçasıyız. Sağlık hizmetleri bizim içinde, tüm halk içinde hem nitelikli sağlık hizmeti, hem bu nitelikli sağlık hizmetini verirken de yurttaşlarımızla, vatandaşlarla birlikte yaşadığımız halkımızla en iyi diyalogla geçirecek bir süreç nasıl yaşanır buna ilişkin görüşlerimiz var. Sağlık sistemi bir sorun, bu sağlık sisteminin de hep birlikte Bakanlığında desteğiyle değiştirilmesine yönelik çaba içerisinde olmamız gerektiğini düşünüyoruz.”dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)