MERT İNAN /İSTANBUL- İstanbul’un 8500 yıllık tarihine dayanan izlerin bulunduğu alan birebir vakitte evsizlerin de yeri İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller, tarihi yapılardan sonra tarih öncesi periyoda ilişkin kalıntılara da sahip çıkılamadığını söyledi. Yenikapı Batıkları’nın olduğu alan baraka ve naylon çadırların olduğu barınma yeri haline geldiğini vurgulayan Eyüpgiller, arkeolojik alanın insanlardan arındırılması gerektiğini söyledi:
‘Uyardık…’
“Uyardık lakin bir sonuç alınmış değil. Bu alan Yenikapı Batıkları’nın olduğu son derece değerli ve kıymetli bir arkeolojik bölge. Burada İstanbul’un 8500 yıl dayanan izleri var. Eski liman bölgesi, mendirek kalıntısı çok değerli batıklar. Hafriyatlar sırasında çeşitli insan kemikleri de bulunmuştu. Yenikapı’da yıllardır arkeoloji müzesi, yapılması gündemde fakat bir türlü hayata geçirilmiş değil. Kelam konusu alan bakımsızlık ve ilgisizlikten berbat durumda. Bir kadro şahıslar kalıntıların üzerine barakalar yapmışlar. Etrafa saçılan çöpleri kimse görmüyor mu? Tarihi duvar kalıntılarının olduğu alan biran evvel temizlenerek, müze projesi hayata geçirilmeli.Şayet müze planı ertelenmiş yahut yapılmayacak ise arkeolojik alan önemli bir muhafaza altına alınmalı. İnsan giriş ve barınmaların önlenmesi gerek. Böylesi imajlar, maalesef kadim kentimize yakışmıyor. İstanbul’un kuruluşunun 8500 yıl öncesine dayandığını belgeleyen kalıntıların korunması elzemdir. Neolitik periyodun beşerlerine ilişkin kalıntıların olduğu alanın kesinlikle güvenlik çemberine alınması gerekir.”
Kazı 2013’te tamamlandı
Liman arkeolojisi alanında dünyanın en değerli kazılarından biri kabul edilen Yenikapı Batıkları, 17 yıl evvel Marmaray hafriyatları sırasında keşfedilmişti. Theodosius Limanı ve içinde barındırdığı 37 batığın dünyanın en büyük Orta Çağ gemi buluntu topluluğu tespit edilmiş, hafriyatın en alt katmanında ise Neolitik periyoda ilişkin kalıntılar bulunmuştu. Tüm katmanların hafriyat çalışmaları ise 2013 yılında tamamlanırken, değer biçilemez bedeldeki kalıntıların kurtarılması için İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü kurtarma hafriyatları, İstanbul Üniversitesi’nden uzmanlar ise batıkların yerden kaldırılması, belgelenmesi ve koruma-onarım uygulamaları çalışmalarını üstlenmişti.